Menu

Yaşamımızdaki Katil Plastikler… !

Yaşamımızdaki Katil Plastikler… !

Yüzyıllar boyu avuçlarımızdan içtik onu, sonra çeşmelerden ve kirlendi dünya. Musluklardan akana güvenemez olduk. Şişelere hapsettik. Cam şişe olsa sorun yoktu ama petrolden yaptığımız plastik şişelere doldurduk. Ve “pet şişe” dedik adına…

Uzun bir süredir biz Kıbrıslıtürkler de plastik şişe ve plastik damacanalardan içiyoruz suyu. Kirlettiğimiz doğadan geçip gelen suya güvenemiyoruz. Halbuki Avrupa çeşmeden içiyor suyu. Almanya, Avusturya, Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde arıtma tesislerinden evlere ulaşan su güvenle içilebiliyor. Bu ülkelerde pet şişe suları çok pahalı. Çeşme suyu, ya da cam şişelerde satılan maden suları tercih ediliyor.
Neden mi? Çünkü plastik şişelerde bulunan “BDA” ya da Bisfenol A” özellikle sıcakla temas ettiği zaman açığa çıkıyor ve sıvılarla karışarak vücuda giriyor. Bu madde vücuda girdiği zaman özellikle prostat ve meme kanseri riskini artırıyor.
Damacanalardaki Ölümcül Risk…
Evlerimize ya da işyerlerimize aldığımız damacanaları en çok 60-70 kez kullanmalıyız. Peki ama bizde bu rakamı denetleyen bir merci var mı? Belki de bu damacanaları binlerce kez kullanıyoruz. Hem de çoğu zaman yazın adeta yanan ülkemizde marketlerin önünde sıcağın içinde kaç gün beklediğini bilemeden…
Evlerimize aldığımız plastik damacanalardaki suyu hemen cam kaba ya da testiye boşaltmak zorundayız, ama biz ne yapıyoruz? Su sebillerinde günlerce bekletip kullanıyoruz. Dahası sebillere takılan ısıtıcılarla çoğu zaman bu suyu ofislerimizde plastik bardaklara doldurup çay kahve olarak servis yapıyoruz.
Avustralya’nın Bundanook kasabasında, sakinlerin isteği üzerine pet şişe kullanımı 2009 Ekim ayında yasaklandı. Amerika’nın birçok yerinde de özellikle tek kullanımlık pet şişeler ya yasaklandı ya da bu konuda çalışmalar sürdürülüyor.
Yani dünya artık pet şişelerden ve plastik damacanalardan kurtulmanın yollarını arıyor. Uzmanlar musluk sularının arıtılmasının insanlara pet şişelerden 1000 kat daha ucuza mal olduğunu belirtiyorlar.
Şimdi “Ağız tadıyla artık su da mı içemeyeceğiz?” diyorsunuz.
Ürperten Araştırma Sonuçları…
BPA’nın insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu gösteren yüzlerce araştırma var ve bunların sayıları her geçen gün artıyor. BPA hormon sistemini bozan bir maddedir. BPA’nın kadın seks hormonlarının etkilerini artırdığı; erkek seks ve tiroit hormonlarının etkilerini ise azalttığı saptandı. BPA işleyen fabrikalarda çalışan erkeklerde sertleşme, erken boşalma ve cinsel isteksizlik problemleri olduğu belirlenmiştir. BPA’nın öğrenme ve davranış üzerine olumsuz etkileri olduğu, saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği de bilinmektedir. Farelerde yapılan denemelerde BPA’nın prostat büyümesine, sperm konsantrasyonunda azalmaya ve erken ergenliğe yol açtığı da belirlendi... BPA, eşcinsellik, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ile de ilişkilendirilmekte, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı da ileri sürülmektedir. En önemlisi de genler üzerine olan etkileri ve olumsuzluklarının sonraki nesilde daha belirgin ortaya çıkması olasılığıdır. BPA ile ilişkilendirilen diyabet, obezite, kalp hastalıkları, astım, karaciğer hasarı, meme ve prostat kanseri gibi pek çok hastalık vardır.
Dünyada ve ülkemizde patlayan kanser olaylarının nedenleri aslında o kadar içimizde ki… İçtiğimiz suda, yediğimiz gıdalarda ve yaşadığımız çevrede… Gerçek olan şu ki, doğal yaşamdan uzaklaştığımız her an aslında tuzaklarla dolu bir dünyaya yolculuğa çıkıyoruz.
Su gibi en temel ihtiyacımız olan bir konuda artık yerel yönetimleri zorlamak zorundayız. Sularımız arıtılmalı ve musluklarımızdan sağlıklı su akmalıdır. Su şişeleri artık pet şişe yerine cam şişeye geçmek zorundadırlar.
Pet Şişe Kullanırken Nelere Dikkat Etmeli?
Pet şişeler bir kez kullanılıp atılmalı.
Plastik su şişeleri buzluğa konulmamalı. Arabada bırakılan pet şişedeki sular tüketilmemeli.
Plastik şişeler dondurulmamalı. Bu durum plastik içindeki Dioksin’i açığa çıkartmaktadır. Dioksin denilen kimyasal maddenin kansere neden olduğu, özellikle göğüs kanserine yol açtığı biliniyor.
Eve alınan damacanalardaki su hemen bir cam kaba, ya da plastik dışı bir kaba boşaltılmalı. Su oradan alınıp tüketilmelidir.
Yaşamımıza giren plastikler içinde en önemlisi de BPA ihtiva eden biberonlardır.Sayısız araştırma, bebek ve çocuk sağlığının BPA yüzünden ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü BPA içeren plastik biberon, şişe ve yiyecek kaplarına sıcak bir sıvı veya yiyecek konulduğunda BPA kaptaki sıvıya geçiyor. Anneler kesinlikle cam biberon kullanmaya dikkat etmelidirler.
Her plastik şişede “Bisfenol A” bulunuyor mu? Kullandığınız plastik şişelerin altına bakın. Oklardan yapılan üçgen içinde bir rakam göreceksiniz. Bu rakam 3 veya 7 ise bu plastiktir ve “Bisfenol A” içermektedir. Cama benzeyen plastik biberon, bardak, tabak, çatal, bıçak ve karıştırıcı gibi birçok üründe de Bisfenol A olduğu belirtiliyor.
Ve bu plastiklerin doğaya fırlatılması, doğada sirkülasyona girememeleri de çevre kirliliği adına bir başka büyük felakettir ve o da bir başka yazının konusu olacak boyuttadır.
Dr. Filiz Besim
10/01/2012 - YENİDÜZEN


Yaşamımızdaki Katil Plastikler… !

Osmaniye

Adres: Alibeyli Mah. Çiçek İşhanı Kat:2 No:209 - OSMANİYE
Tel/Faks: 0(328) 812 99 11
Gsm: 0546 812 99 11
Gsm: 0544 257 96 59
E-Posta: info@aaritma.com.tr

Dörtyol

Adres: Sanayi Mah. Özel Cad. No:4 - Dörtyol / HATAY
Tel/Faks: 0(326) 712 10 05
Gsm: 0544 257 96 59
Gsm: 0545 948 75 75
E-Posta: dortyol@aaritma.com.tr